Yunus Emre Şiir Akşamı

Yazıcı-dostu sürüm

Zagreb, Saraybosna, Priştine, Mostar ve Üsküp Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri tarafından ortaklaşa Yunus Emre Şiir Akşamı etkinliği düzenledi.

21 Nisan tarihinde kültür merkezlerinin sosyal medya hesapları üzerinden çevrim içi düzenlenen etkinlikte, Yunus Emre Enstitüsü bünyesinde Türkçe öğrenen kursiyerler ile Hırvatistan, Bosna Hersek, Kosova, Karadağ, Arnavutluk ve Makedonya’dan programa katılan genç şair ve yazarlar Yunus Emre'nin şiirlerini  Türkçe ve kendi dillerinde seslendirdi.  

Programın açış konuşmasını yapan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Enstitünün faaliyet gösterdiği her ülkede sevgiyle hareket ettiğini belirterek okunan Yunus Emre eserlerinin dostluk köprülerini daha da güçlendireceğini, bir sevgi ve hoşgörü dili olarak Türkçemizi ve kültürümüzü farklı kültürler ile buluşturuyoruz ifadelerini kullandı. Ateş, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Unesco tarafından Yunus Emre’nin vefatının 700. yılı vesilesiyle ilan edilen Yunus Emre Yılı etkinliklerinin çok anlamlı olduğunu dile getirerek; çok zor bir dönemde yaşayan Yunus’un kendi benliğine yaptığı yolculuğu ve bu yolculukla elde ettiği insani vasıfları sade bir dille kaleme aldığını dile getirdi. Ateş ayrıca; Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının yaşandığı bu dönemde mevut zorlukların üstesinden süre gelen alışkanlıklarımız ile baş etmemiz mümkün değil, bu bakımdan Bizim Yunus’un dilinden ve gönlünden yaşadığımız dünyayı sorgulamamız ve yeniden yorumlamamız gerekiyor dedi. Yunus’un yüzlerce yıllık bu derin düşüncesinin meyvelerinden beslenebiliyorken barış ve kardeşlik kavramlarının kalıcı olması amacıyla faaliyetlerimizi Yunus Emre Enstitüsü olarak sürdürüyoruz ifadelerine yer verdi. 

Üsküplü şair ve yazar Seyhan Yakupi Bağdat'ın moderatörlüğünü üstlendiği etkinlikte Kuzey Makedonya'daki Kalkandelen Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin İzeti ile "Yunus Emre Aşk ve Tasavvuf" konulu söyleşi de düzenlendi.

İzeti, Yunus Emre bir manevi şahsiyettir, Türkçeyi zor bir dönemde derin konulara vakıf olan bir dil haline getirmiştir. Yunus Emre'deki aşkın Allah aşkı olduğunu belirterek "Tasavvufta aşk dediğiniz zaman Allah ile yaşamak demektir. Bu imanın ötesindedir. Yunus Emre aşkının anlaşılması için teorik aşktan Allah'a ulaşmayı bilmek gerekir." dedi. Şiirin aşkı en iyi ve güzel bir şekilde ifade ettiğini ve sufilerin sanatı sanat için yapmadığını ve Aşıkların birbirlerine ulaşmak istediğini, aşkın uzaktan olamayacağını vurguladı. İzeti ayrıca; Tasavvufun Balkan müslümanları ve gayri-müslümler üzerinde çok olumlu bir etkisinin olduğunu dile getirerek, şiirlerde, türkülerde, şarkılarda, sofra adabında ve çocuklara karşı olan sevgide tasavvufun etkisini görmek burada mümkündür ifadelerini kullandı. Dijital dünyanın bir vasıta olarak görülmesi gerektiğini ve böyle olursa insanları birbirine yaklaştırma, bir araya getirme misyonunu gerçekleştirebileceğini ifade ederek tasavvufun gerçeklerinin de vasıta olduğunu vurguladı.   

Yunus’un sözlerini Balkan edebiyatı içerisinde açık bir şekilde görmek mümkündür diyerek, özellikle Boşnak ve Arnavut edebiyatında kaleme alınan şiirlerde ve 2. Dünya Savaşından sonra ele alınan edebiyat eserlerinde Yunus’un izlerinin var olduğu söyledi. 

Son olarak İzeti, Yunus Emre’nin isminin Enstitü ile isimlendirilmesinin çok önemli olduğunu ve sosyal barıştan, insan sevgisinden, hayatın güzelliklerinden aşktan, insanın ruhunun kaynağı olan imandan bahsetmesi de bunun göstergesidir ifadelerine yer verdi.  

Etkinlikte Yunus Emre’nin şiirlerinden bestelenen ilahiler Boşnak Sanatçı Latif Mocevic ve Hırvat Matilda Pudic tarafından seslendirildi.

Yunus Emre'nin vefatının 700'üncü yılı dolayısıyla 2021 yılı "Yunus Emre Yılı" ilan edildi.